Psikolog Ahmet Ali YILMAZ

1996 yılında bir Batı Karadeniz’in sahil şehri olan Bartın’da doğdum. Çocukluk yıllarımda insanlar arası iletişimi ve çevreyi gözlemlemeyi seven bir çocuktum. Bu ilgi lise yıllarımda beni 21. yüzyılda hızla gelişen ve büyük bir hazine olan psikoloji alanına yöneltti. Ardından 2014 yılında İstanbul F.M.V. Işık Üniversitesi ingilizce psikoloji bölümünü kazandım. Üniversitemin ilk yıllarında hazırlık dönemlerimde Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bir programa katılarak orada çalışma ve sosyolojik olarak farklı insanları ve bölgeleri tanıma fırsatım oldu. Bu sosyo-kültürel etkileşimler psikoloji biliminin odağı olan insanı daha iyi tanımamı sağladı.

Üniversite dönemimin son yıllarında T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı İstanbul Kayışdağı Darülaceze Kurumunda, öz bakımını yapabilen ve yatağa bağımlı huzurevi sakinlerini psikolojik gözlemde bulunduğum terapötik çalışmalara katılarak stajımı gerçekleştirdim. Bu dönemde Oyun terapisi ve masal terapisi uygulayıcı eğitimleri aldım. Mezuniyetim sonrası askerlik görevimi Ankara Genel Kurmay Daire Başkanlığında yaptım.

Bartın ili Valiliğine bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında psikolog olarak görev yaptım. Bu dönemde Batı Karadeniz’de meydana gelen sel felaketinde psikolog olarak görev aldım. Afet bölgelerinde sivil toplum kuruluşlarıyla bütünleşmiş bir şekilde saha çalışmalarına katıldım.

Sonraki yıllarda Kocaeli iline yerleştim. Bir dönem Kocaeli ilinde bulunan ve uluslararası alanlarda çalışan firmalarda ihracat temsilciliği yaparak birçok yurt dışı ziyaretleri ile endüstriyel ilişkiler kurdum. Bu faaliyetler iş ve çalışma psikolojisi alanında deneyimler kazanmamı sağladı.

Psikoterapi Enstitüsü bünyesinde almış olduğum hümanistik bir ekol olan Duygu Odaklı Terapi eğitimi ile terapi uygulamalarında bulunmaktayım. Etik ilkelere ve insani değerlere önem veren Denge Psikoloji Danışmanlık ve Eğitim Merkezi bünyesinde Ergen ve Yetişkin danışan görmeye devam etmekteyim. Mesleki alanımızda insanların karşılaştığı sorunlarla birlikte meydana gelen çözüm arayışlarında bir rehber olmak biz psikoterapistlere manevi bir anlam katmaktadır. Ayrıca psikoterapinin iyileştirici gücüne her geçen gün daha çok inanmaktayız.